​
ANADOLU'DA DÄ°JÄ°TAL BÄ°YOARKEOLOJÄ°
Biyoarkeoloji alanında çalışan uzmanların araştırmaları ve çalışmalarını yürütmeleri için iskelet en önemli unsurdur. Ancak, iskeletlerin korunma durumu ve erişilebilirliği bilim insanları için sorun teşkil edebilir. Müzeler tarafından yürütülen kazılarda osteoloji veya biyoarkeoloji bilgisi olmayan kişiler tarafından yürütülen kurtarma kazıları bunun iyi bir örneğini oluşturmaktadır. Bu gibi benzer örneklerde de, kazıların uzun yıllar boyunca sürmesi ve farklı kişiler tarafından yürütülmesi, iskeletlerin muhafaza edildikleri alanların imkanlarındaki yetersizlik ve kazılardan çıkarılan iskeletlerin belirli bir sisteme göre kayıt altına alınmaması bu sorunların örnekleri arasındadır (Wrobel vd., 2019, s.47-48). Ancak, günümüzde gelişen teknolojik olanaklar sayesinde kayıtların dijital ortamda yapılması, bu sorunların üstesinden gelmek üzere önemli bir fırsat sunmaktadır.
​
​
​
​
​
​
Şekil 1. Bir mezarın 3D rekonstrisiyon çalışması aşamalarından biri
​
Dijital Biyoarkeoloji, kazılardan elde edilen insan kalıntılarının ve gömü kontekstinin (ve dolayısıyla mezar eşyalarının) çeşitli yöntemlerle dijital anlamda kaydedilmesi ile başlayan uzun bir süreci barındırır. En basit haliyle mezar kontekstinin in-situ dijital kaydı ile başlayan bu süreç sonraki aşamalarda, çeşitli yazılımların desteği ile oluşturulan mezar bütününün üç boyutlu rekonstriksiyonu (Şekil 1), bilgisayarlı tomografi (BT) (Şekil 2), manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi paleoradyolojik, taramalı elektron mikroskopisi (SEM), ışık mikroskopisi, lazer taraması ve fotogrametri gibi farklı görüntüleme ve belgeleme yöntemlerini de kapsamaktadır (Şekil 3).
​
​
​
​
​
​
Şekil 2. Bir numaralı mezardan elde edile bir kafatasının bilgisayarlı tomografi görüntüleri
​
​
​
​
​
​
​
Şekil 3. Bir mezardan ele geçen kalıntılara ait farklı yöntemlerle elde edilmiş görseller. . a) Tabutun içi. b) Bireyin kafatası c) Işık mikroskobu görüntüsü d) Taramalı elektron mikroskobu görüntüsü (kaynak Büyükkarakaya ve ark., 2018)
​
Bunlar içinde Paleoradyoloji, x-ışını radyografi, BT, MRI ve mikro-BT gibi modern görüntüleme yöntemlerini kullanan biyoarkeolojik materyallerin incelenmesidir (Chhem ve Brothwell, 2008). Diğer sayılanlardan farklı olarak, bu yöntemler biyoarkeolojik materyallerin sadece dış yüzlerinin milimetrik tanımlanmasıyla sınırlı kalmamakta, aynı zamanda materyalin iç yapı ve dokusunun anlaşılması ve analizinde de dijital veri oluşturulmasında ön plana çıkmaktadır (Şekil 2). Kimliği bilinmeyen antik insanların yüzlerinin yeniden yapılandırılması (Facial Traits Reconstruction) çalışmalarında da bilgisayarlı tomografi, dijital verilerin işlenmesinde ciddi oranda kolaylık sağlar (Şekil 4) (Büyükkarakaya vd., 2019; Cavalli, 2019).
Şekil 4. M 161 mezarından çıkarılan bir kişinin yeniden yüzlendirme çalışması (kaynak Büyükkarakaya ve ark., 2018)
​
Özetle, arkeolojik kontekstlerde gün ışığına çıkarılan biyoarkeolojik materyaller çeşitli yöntemler ile dijital ortamda kayıt altına alınarak hem erişim hem de korunma sorununa bir çözüm yaratılmaktadır. Wrobel vd., (2019)’ de belirttiği üzere hem ekonomik açıdan hem de günümüz teknolojik şartlarına daha uygun olan dijital arşivleme sayesinde çeşitli iskelet koleksiyonlarını içerecek merkezi bir çevrimiçi veri tabanı oluşturulmaktadır.
Yararlanılan temel kaynak:
​
Doğan, E., Vorobyeva, E., Bütün, E., Büyükkarakaya, A.M. (2021). Dijitalleşen Biyoarkeoloji ve Juliopolis, Arkeolojik insan topluluklarına ait kalıntıların dijital arşivi. Juliopolis Band I, Ed. Ali Metin Büyükkarakaya, Koç Üniversitesi Vekam Yayınları (yayıma hazırlanıyor)