top of page

​

                       ANADOLU'DA DÄ°JÄ°TAL ARKEOLOJÄ°

​

 

  Belgeleme birçok bilim için öncelikli öneme sahiptir. Arkeoloji bu bilimlerin başında gelir çünkü çalıştığı ortamların ya da alan çalışmalarının (kazıların ya da özgün kontekstlerin) tekrarlanabilirliÄŸinin olmaması nedeniyle in-situ gözlemlerin sıra dışı bir detaycılıkla kayıt altına alınmaları kritik öneme sahiptir. Bu açıdan belgeleme yöntemlerini geliÅŸtirmek üzerine yürütülen çalışmalar, Arkeoloji içinde başından itibaren metodolojik arayışların önemli bir hattını oluÅŸturmuÅŸtur. Bu baÄŸlamda, dijital yöntemler de çok uzun süredir arkeologlar tarafından kullanılan ve aynı zamanda kuramsal ve pratik yönleriyle incelenen bir alanı oluÅŸturur.

Dijital teknolojilerin geliÅŸimi; sahada belgeleme, kayıt tutma, harita ve görüntülerle çalışma, arkeolojik verilerin ve birincil yazılı kaynakların analizi, araÅŸtırma sonuçlarının yayınlanması ve sunulması gibi arkeolojik çalışma alanlarını deÄŸiÅŸen derecelerde etkilemiÅŸtir. Dijital teknolojilerin arkeolojiye uygulanmasına yönelik ilgi ve deneyimin artması ve dijital ekipmanlara iliÅŸkin teknik geliÅŸmeler ile birlikte bu alan sürekli olarak geliÅŸim göstermektedir.

  Belgeme süreçleri dijitalleÅŸmenin en yaygın görüldüÄŸü aÅŸamalardan biri olarak sayılabilir. Hem önceden toplanmış arkeolojik verilerin -yani, dijital hale getirilen- hem de yeni arkeolojik verilerin -yani, dijital olarak oluÅŸturulan - kaydını kapsamaktadır (Crowder ve Freeman, 2020, s.5). Analog arÅŸivlerin dijitalleÅŸtirilmesi yaygın bir uygulama olarak karşımıza çıkarken, tamamen kağıtsız belgeleme yapmak ÅŸu an alanda henüz yerleÅŸik bir standart deÄŸildir. Bir kazıda böyle bir çalışma akışının oluÅŸturulması zaman, uzmanlık ve finansal kaynak yatırımı gerektirmektedir.

  Åžimdiye kadar yeni teknolojilerin geleneksel belgeleme yöntemleri ile birlikte kullanımı, karmaşık nesnelerin (örn. gemi ve batıkların) ayrıntılarının oldukça yüksek kesinlik ile elde edilmesi için de kullanılmıştır (Grieco vd., 2020). Genel olarak, 3D görüntüleme veri kaydının yanı sıra, bilimsel analiz, restorasyon süreçlerinin eserlere müdahale yapılmaksızın simülasyonu (Farazis vd., 2019), iÅŸ gücü maliyeti çalışmaları (Pakkanen vd., 2020), arkeolojik materyallerin ayrıntılı ve hatasız replikalarının yapılması, halkın arkeoloji konusunda etkileÅŸimli olarak eÄŸitimi (Clarke, 2015, s. 317) gibi birçok yaratıcı alanda anlamlı sonuçlar ortaya koymaktadır.

  Anadolu’da dijital arkeoloji alanındaki çalışmaların da sayıları gün geçtikçe artmaktadır. Türkiye’nin batısında bulunan bir Tunç Çağı kalesini ortaya çıkaran Kaymakçı Arkeoloji Projesi (KAP), bu tür çalışmalara verilebilecek bir örnektir. Proje, 2014 yılında kazı baÅŸlamadan önce tasarlanan ve tamamen dijital çalışma akışı ile saha içi belgeleme iÅŸlemlerini yürütmektedir. Bu ÅŸekilde kazı süreci boyunca fiziksel olarak tahrip edilen bilgilerin dijital olarak korunması ve gerçek zamanlı belgelerin anında eriÅŸilebilir olması saÄŸlanmaktadır (Clarke, 2015, s. 315; Roosevelt vd., 2015). DiÄŸer yandan, Penn Müzesi, 2008 yılından bu yana Ankara ilinde yer alan önemli bir Frig bölgesinden elde edilen 70 yıllık araÅŸtırma materyallerini içeren Dijital Gordion adlı sınırlı eriÅŸime sahip bir dijital arÅŸiv üzerinde çalışmaktadır (Darbyshire ve Pizzorno, 2009; Darbyshire ve Pizzorno, 2012; Darbyshire ve Pizzorno, 2013). Ayrıca, Avusturya Bilimler Akademisi (ÖAW) tarafından kurulan Dijital Kazı araÅŸtırma grubu Türkiye’de bulunan Efes ve Kibira için bölgeye özel dijital projelerin geliÅŸtirilmesi yapılmaktadır.  Bunların dışında, Ankara Ä°ngiliz Arkeoloji Enstitüsü (BIAA), fiziksel arÅŸivlerin dijitalleÅŸtirilmesi ve önceden dijitalleÅŸtirilen verilerin temizlenmesi ve standartlaÅŸtırılmasını içeren uzun vadeli bir koruma için bölgesel bir havuz oluÅŸturmaktadır (Vandeput ve Çayırezmez, 2019). Havuz, enstitünün koleksiyonlarındaki dijital verileri ve diÄŸer projelere ait verileri ticari olarak barındıracaktır. Çatalhöyük Neolitik Kenti’nde yürütülen 3D-Kazı Projesi kapsamında ise, lazer tarayıcılar, takometre (kontrol noktaları için) ve fotogrametri ile kağıtsız saha illüstrasyonu oluÅŸturma, veri yakalama ve dijital çizim uygulamaları karşımıza çıkmaktadır. Farklı dijital yöntemlerle yürütülen bu süreç, belgeleme ve ileri iÅŸleme süresini azaltmış ve geleneksel materyallere iliÅŸkin maliyetleri ortadan kaldırmıştır (Clarke, 2015, s. 315; Forte, 2014).

  Ankara Nallıhan Ä°lçesinde Çayırhan’da bulunan ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi tarafından kazısı gerçekleÅŸtirilen Juliopolis Antik Kenti Nekropolü kazılarıyla ilgili de geniÅŸ çaplı bir dijitalleÅŸtirme çalışması 2019 yılında baÅŸlamıştır. Koç Üniversitesi VEKAM tarafından desteklenen Juliopolis Dijital ArÅŸivi çalışması VEKAM tarafından araÅŸtırmacıların açık eriÅŸim ile ulaÅŸabileceÄŸi ÅŸekilde tasarlanmaktadır. 

 

Yararlanılan temel kaynak:

​

DoÄŸan, E., Vorobyeva, E., Bütün, E., Büyükkarakaya, A.M. (2021). DijitalleÅŸen Biyoarkeoloji ve Juliopolis, Arkeolojik insan topluluklarına ait kalıntıların dijital arÅŸivi. Juliopolis Band I, Ed. Ali Metin Büyükkarakaya, Koç Üniversitesi Vekam Yayınları (yayıma hazırlanıyor)

bottom of page